13 Şubat 2014 Perşembe

Doğanköy Bamya Macerası

Doğanköy'de o tarlayı kiraladığınızda ne sevinmiştik. Değişikli olacaktı bizim için. Nereden bilirdik bamya denen nimetin iki günde bir toplanmsı gerektiğini, yoksa çöpe atılacak kadar büyüdüğünü? Bamyanın nasıl ele battığını , eldivenlerin bantlasak bile nasıl işe yaramadığını ? Yaz aylarında gündüz sıcağında tarlada bulunulamayacağından ya sabahın köründe gittik, ya da güneş batmadan. "Karıkları" bir indik bir çıktık. Ne kadar çok şikayet etmişiz. Bizim yüzümüzden bazen gitmemiz gereken günde gitmeyip çöpe attık bamyaları. Bazen de uyuyalım diye bizi bırakıp kendiniz gittiniz.En ucuna dedemle küçük bir bostan kurmuştunuz. Gerçi sonunda toprağın ne kadar verimsiz olduğunu farketmiştiniz, bostandaki en büyük karpuz bile el kadardı. Ama sonradan fark ettim ki iyi ki de yapmışsınız. Tüm aile olarak yaptığımız ender aktivitelerden biriydi  herhalde. Bir arabaya doluşup sen,annem ,dedem,nenem,ablam ( bazen Ceylen bile enişte bunu nassı yapıyon sorularıyla:)) oraya kadar gidip güle oynaya eğlenmişiz. Sonunda bostanı bozduğumuzda da kesmeye uğraşmadan yerde kırarak karpuz yemiştik:) Şimdi bamya daha bir kıymetli benim için...

Hiç yorum yok: