12 Ekim 2020 Pazartesi

PERA ile tanıştırayım

 Senden 7 yıl sonra bir torun daha geldi Baba. Tanıştırayım: PERA. Kucağına alıp yanında durmayı , üçümüzün bir fotoğrafı olmasın çok isterdim. Gerçekten bir kez koklayabilseydin keşke O'nu. Şu an o kadar güzel kokuyor ki. Seni nasıl anlatacağım O'na? Nerden başlayacağım da gerçek gibi gelecek? Bilmiyorum. Şimdi burda olaydın da sen söyleseydin şöyle yap diye. Gerek var mıydı bu kadar erken gitmeye? Ne diyeceğim,hangi özelliğini en çok sevdiğimi söyleyeceğim?_Senin yapacağın hangi oyuncağı ya da uçurtmayı yapabileceğim Pera'ya? Biliyorum olmayacak hiç gerçek gibi.
 Söz veriyorum hepinizi anlatacağım bol bol. Yanınıza geldiğimzde de hep beraber konuşuruz. Baksana yıllar geçiveriyor. Gün gelecek biz de yanınıza gelivereceğiz. Sen burada olsaydın her şey daha kolay olurdu. Şimdi sanki cevaplar seninle gitti. Sormasaydım, sen söylemeseydin bile oturuveriyordu her şey yerli yerine. Boşluğun Pera gelince daha da büyüdü sanki. Baba nasıl olunur,Baba? 

23 Mart 2018 Cuma

16 Mart 2018 itibari ile Nenem'i de yanınıza gönderdik.Bugün bir hafta olmuş Neneciğim de yanınıza gideli. Sen gideli Dede 13 yıl , Baba sen gideli 5 yıl geçmiş. Zaman ne kadar çabuk geçiyor. Bodrum katta sini başına bağdaş kurup , yemek yediğimiz günler şöyle hemen biraz önceydi. Elimi uzatsam dizimizin üstüne çektiğimiz o yeşil çizgili örtüyü tutup altına girivereceğim neredeyse. Burada olsanız da kardelen toplamaya gitsek yine keşke. Evin üstünde asma altında önce hamsi ızgara yapsak da sonra oturup çay içsek, üzüm yesek sonra koparıp. Hepinizi kocaman öpüyorum...

7 Aralık 2017 Perşembe

2017 bitmden

 2016 boyunca hiç yazmamışım. 2017 de öyle geçmesin. Unuttuğumdan değil baba, yazmayı bitiremediğimden. Başlıyorum, sonra... Gelmiyor işte sonu. Halam'ı da yanına uğurladık. Artık orada daha çoksunuz.
Yarın doğum günüm ve ben sizi her gün daha fazla özlüyorum. Hepinizi çok ama çok seviyorum. Daha fazla yine yazamayacağım. Öpüyorum seni de  dedemi de herkesi de....

20 Kasım 2015 Cuma

Mutluluk deyince...

 ...nedense hepimiz bir aradayken ve annemle nenem kartalaç yaparkenki halimiz geliyor gözlerimin önüne. Lada'nın sesini duyunca bodrum penceresinden bakmak için fırlardım yerimden. Açılan yufkalara basmadan pencereden görmeye çalışırdım seni. Sonra hep birlikte yanan o güzelim sobanın yanında yer sofrasına kurulur yerdik yemeğimizi. Kartalaç , arkasından kıyılmış lahana turşusu ve un helvası. Mutluluk deyince o fotoğraf geliyor oturuyor önüme...
Seni arayasım geldi biraz önce. Bir an gittiğini unutmuşum. Neredeyse telefona uzanıyordum. ..

6 Ocak 2015 Salı

Balsadan uçak

Koca bir kutu içinde getirmiştin. Balsadan bir uçak maketiydi. Mudanya'daki iş yerine cumartesileri gelip birlikte yapmıştık. Birlikte derken sen yapmıştın ben de izlemiştim. Ortadan bir kauççuk lastik arka kısımda  mandala takılıydı, önde de pervaneye gidiyordu. Pervaneyi elle çevirip kuruyordun ve pervane dönerek uçağı ileri götürüyordu. Kanatları ve gövdesi de kaplanıyordu ama kıyamadığımızdan hiç kaplamadık uçağı. Hep iskelet olarak kaldı. Televizyonun üstünde sehpada hep bir süs objesi olarak durdu. Temizlik esnasında da parça parça yıllar içinde kırıldı gitti. Bir kez dışarıda yürütmüştük galiba ama net de hatırlamıyorum. Keşke kaplayıp uçursaymışık da birlikteyken uçtuktan sonra kırılsaymış. Yine de çok güzeldi. Şimdi ahşaptan gemi maketi yapmaya çalışıyorum da ne zormuş. Sen ne kadar kolay yapmıştın halbuki. Hemen ortaya çıkarıvermişti. Teşekkür ettim beni yine mutlu etmiştin...

8 Aralık 2014 Pazartesi

Bugün de aramadın. Arayabilseydin aramış olurdun, biliyorum. Çok kalmadı ki Baba. Biz de eninde sonunda geleceğiz yanına. Kocaman sarılıyorum sana ve dedeme...

13 Ekim 2014 Pazartesi

...

1 yıl 1 gün geçti. Nurlar içinde yat...

12 Nisan 2014 Cumartesi

Kardelen

Ankara yolu tarafıydı ama tam neresiydi hatırlamıyorum. ( Hiç de ezberleyemedim şu ilçe adlarını. Orhaneli yolunda kestel tarafında deyince neresi oluyor bilmiyorum hala.) O taraflarda bir şelale yakınına götürdün bizi. Dedem ,sen,annem , ablam ve nenem doluştuk arabaya gittik. Amaç "Kardelen Toplamak". O geniş park yerinin yakınında,ağaçların arasına dağıldık ve yüzlercesini bulduk.İlk kez görmüştüm. O kadar etkiliydiler ki zor kıydık bir kaçını koparmaya. Hala terasta açıyor bildiğim kadarıyla bir kaçı. Sayende "Kardelen" de görmüş oldum. Hala yer yer kar vardı. Piknik de yapmıştık. Arabanın yanında ekmek arası kuru köfte. Güzel gündü. Keşke gidebilseydik bir daha. Hiç bir şey için zaman yok değil mi?Sizi çok özledim baba...

1 Nisan 2014 Salı

1 Nisan

Bugün , kesin telefon etmiştin ve "Ben kapıdayım ,geldim. Hadi aç ." demiştin. Mecidiyeköy'de otururken  yemiştim valla :)1 Nisan sensiz eğlenceli olmuyor baba. Bundan sonrakiler de eskisi gibi eğlenceli olmayacak belli. Dedemle orada kendinize iyi bakın, o çok üşür biliyorsun...

13 Şubat 2014 Perşembe

Doğanköy Bamya Macerası

Doğanköy'de o tarlayı kiraladığınızda ne sevinmiştik. Değişikli olacaktı bizim için. Nereden bilirdik bamya denen nimetin iki günde bir toplanmsı gerektiğini, yoksa çöpe atılacak kadar büyüdüğünü? Bamyanın nasıl ele battığını , eldivenlerin bantlasak bile nasıl işe yaramadığını ? Yaz aylarında gündüz sıcağında tarlada bulunulamayacağından ya sabahın köründe gittik, ya da güneş batmadan. "Karıkları" bir indik bir çıktık. Ne kadar çok şikayet etmişiz. Bizim yüzümüzden bazen gitmemiz gereken günde gitmeyip çöpe attık bamyaları. Bazen de uyuyalım diye bizi bırakıp kendiniz gittiniz.En ucuna dedemle küçük bir bostan kurmuştunuz. Gerçi sonunda toprağın ne kadar verimsiz olduğunu farketmiştiniz, bostandaki en büyük karpuz bile el kadardı. Ama sonradan fark ettim ki iyi ki de yapmışsınız. Tüm aile olarak yaptığımız ender aktivitelerden biriydi  herhalde. Bir arabaya doluşup sen,annem ,dedem,nenem,ablam ( bazen Ceylen bile enişte bunu nassı yapıyon sorularıyla:)) oraya kadar gidip güle oynaya eğlenmişiz. Sonunda bostanı bozduğumuzda da kesmeye uğraşmadan yerde kırarak karpuz yemiştik:) Şimdi bamya daha bir kıymetli benim için...